15 Tem 2011

13

Soz verdim Sebnem'e bugun birseyler yazacagim diye. Keyifli seyler daha guzel tabi, ama...

13 asker, 13 evin biricik oglu, 13 annenin yuregi yaniyor... 13 gencecik insanin hayalleri yok oldu, sondu...

Sehit asker haberi herkes gibi hep icimi yakmistir benim de. Ama kardesim askere giderken ilk defa farkina vardim ne kadar yakin oldugumuzu, her birimizin, bir haber basligi olmaya. Kardesim dondundukten sonra tesadufen asker kunyesini aldim elime - asker kunyesi moda kolyeydi benim ergenlik donemlerimde. Ama elimde tutunca gercegini, icimden bir urperti gecti, buyuk bir korku bulutu ile beraber...


Bir kac sene once sehit olan bir askerin ailesi ile bir roportaj vardi gazetede. Anne-baba cok gidip gormek istemislerdi ogullarini bir haftasonu, ama para denen illet izin vermemisti. Safaga az vardi, donus bileti alinmis ogullarini bekliyorlardi ozlemle...

Ne desem bos, nedenler nicinler ortada. Olan ise 13 gencecik insanin hayallerine, onlarin ailelerine, bekleyenlerine... Ates hep dustugu yeri yakiyor. Sabir annelere...

Evet, ates hep en cok dustugu yeri yakiyor sehit askerlerde, faili mechul cinayetlerde, faili belli katliamlarda... Ve ben bazen bunlari yapanlarin odullendirilmesinden, onlemek icin hic bir sey yapilmamasindan, yanlis kararlardan, haksizliklardan o kadar cok biktim ki!!!

2 yorum:

  1. Malesef ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Biz anca dumanı hissediyoruz/görüyoruz, ki o bile acı veriyor.

    YanıtlaSil
  2. Her ölümün ardından, bu savaşın kime karşı ve neden yapıldığını anlamadığımı düşünüyorum. Bir kez daha. Ölenin de, eşini, evladını, babasını yitirenin de bir suçu yok oysa.

    YanıtlaSil