20 Eki 2009

mektup / letter

Mektup yazmayı hep çok sevdim. Hep sevdiklerimden bazıları uzakta oldular çünkü, ya da ben uzakta öldüm, nerden baktığınıza bağlı... Posta kutusunda renkli zarfları görüp havalara uçtum, mutlu öldüm. Hepsi hala durur bir kutunun içinde. Çok değerliler onlar benim için.
I have always loved writing letters. Because, always someone I love was far away, or I was far away, it is all relative... I always got very happy whenever I saw a letter in the mail box. All of the letters I received from my friends are still with me, secure in a box. They are my valuables.

Küçüklüğümde harçlığımın büyük kısmı renkli mektup kağıtlarına gidiyordu. Çok özeniyordum sadece yazdıklarımın değil, kağıdın da özel olmasına. Her mektubun içinde kendimden bir şey de gönderirdim. Resim yeteneğim yoktu, hiç olmadı. Ben de şiir yazardım arkadaşlarıma, onlara özel. Kimileri hala saklıyor, biliyorum.
When I was very young, part of my allowance waş always spend on nice papers for letters. I paid great attention not only what was on my letters, but also the appearance. İn every letter, I sent something from my heart, sort of hand-made. I was never good at drawing or painting, thus İ wrote poems for my friends, unique for each one. Some of them still have them, I know.

Hazırlıkta ilk İngilizce öğrenmeye başladığımızda mektuplarda ingilizce kalıplara raslanmaya başladı. E, yaş 12-13, çocuğuz tabi. Derken İngilizce yazışacak yabancı mektup arkadaşı furyası takip etti bu akımi. Ben de takip ettim ama pek sarmadı mektup arkadaşlığı işi beni. Zaten arkadaşım olan bir çok kısılye mektuplaşıyorduk, tanımadığım birine mektup yazmaktansa kendi arkadaşlarımla mektuplaşmaya devam ettim.
When we started to learn English everyone would include some English words to their letters, well we were 12-12 after all. Then, it became fashionable to get foreign pen pals. I also followed this. But I had so many friends that I wrote letters, I didn't really enjoy beğin a pen pal with someone I don't know.

Derken yavaş yavaş yaşamın kargaşası içinde bitti mektuplaşma olayı. Amerika'ya ilk geldiğimde 2 arkadaşımla mektuplaştık biraz ama uzun zamandır hiç mektup almadım ben, doğum günü kartlarını saymazsak tabi. Burdan sesleniyorum birilerine :)
Then, life got more complicated, and more complications meant fewer letter somehow! When I first came to US, two of my friends and I were writing letters to each other. But I haven't received any letters in a looong time, except birthday cards. I hope someone pays attention to what I am saying :)))

Hiç mektup almadım diyorum ama bilgisayarımda bir mektup dosyası var. Kendi yazdıklarım, hiç bir zaman gönderilmeyecek, gönderilemeyecek mektuplar...Belki paylaşırım bir gün, ama gün bugün değil.
It is true that I am not receiving any letters, but I have a folder in my laptop, named "letters". These ones, I write. They are not meant to be sent, some of them can't be sent even if I wanted to. May be I will share one day, but not today.

Diyeceğim o ki, mektup yazmak da almak kadar güzel, gonderemeseniz bile! Deneyin!
To sum up, writing a letter is as good as receiving one, even if you cannot send it! Try!




8 yorum:

  1. e mektup arkadasi olalim! :)
    boooyle advisorlari cekistiririz.

    YanıtlaSil
  2. Tijen, cok tesekkur ederim. Ilk kart icin adresimi aldim bile!

    YanıtlaSil
  3. email adresini bulamadim, adresimi yazayim sana... Bir de you didn't put your lastname. :)))

    YanıtlaSil
  4. Tijen ve Beste, cok tesekkurler!!!

    YanıtlaSil