29 Oca 2012

Kisa Kisa

Normalde uzerinde meyve suyu yazip da icinde milyon tane kimyasal olan kutu "meyve" sularini hic sevmem kucukten beri, ama dun Bulgar bakkalinda Turkiye'den gelmis visne suyunu gorunce bir kutu aldim. Insan yapiyor bazen, yuzune bile bakmadigi seyleri uzun sure sonra uzaklarda gorunce insan dusunmeden aliyor...

Sonunda buralarda oldukca guzel bir Turk restorani bulduk, pazar aksami duyduk bir arkadastan, carsamba aksami ordaydik -daha once gidemedik malesef. Mutluyum!

Donem basladi, ogrencilerden gelen aptal emailler de basladi, ama bu seneki ogrencilerim daha iyi sanki, ya da artik beklentilerim dustu diyelim. Ama mesela bir az once email aldim bir ogrenciden, der ki "su su tarihler arasinda aile tatilim var, o tarihte sinav yapmasan olur mu?"Insan ne diyecegini bilemiyor bazen, aslinda biliyor da,  edep cercevesi icinde diyelim :)

Son iki haftasonu mr. l.'in iki kardesi geldiler, ayri ayri. Iyi oldu onlarla vakit gecirmek. Ikisi de Londra'da yasiyorlar. Arizona'dan Madrid'e tasinarak iki aileye de yaklasmis olduk yani :) Gerci mr. l.'in anne ve babasi hala uzakta ama Madrid-Buenos Aires arasi ucus Phoenix-Buenos Aires'den daha kisa :)

Simdilik bu kadar...

2 yorum: