29 Haz 2009

calismamak icin

surekli bir seyler pisirdim butun hafta sonu. Yemek yapmak en buyuk zevkim zaten. Bu sene Istanbul'dayken kardesim ve babam cok dediler don Turkiye'ye, sana restoran acalim diye. Cazip gelmedi desem yalan olur :)

Italyan muftagini cok seviyorum, damak tadima uyuyor diyelim :) Aslinda ilk taze makarna, ravioli ve gnocchi denemelerimin kim sayesinde oldugu belli :) Gerci elde hamur acmayi en iyi rahatlama yontemi olarak benimsemis olmamim da bu duruma katkisi yatsinmaz. Ilk baslarda "ben yaparim, pisirmesi ve sosu sana ait" laflari ile baslasak da (ki bunlari Turkce soylemem ilk basta sorun oldu ama onu da astik :) )su anda durum "gnocchi de yogururum, sosunu da yaparim" moduna geldi. Tabi BM niteliginde gecen kiz toplantilarimizda benim "hadi makarna yogularim" girisimlerime dunyanin iki farkli ucundan olan sevgili arkadaslarimin "sen yap, biz izleyip ogrenelim" cevaplarinin etkisi de cok oldu. Ne uzun cumle kurdum di mi? Neyse, ilk baslarda makarna hamurunu makinede acarken kol kasi yapiyordum. Zamanla hamur konusunda kendimi gelistirdigimi makinenin kolunun cok cok kolay cevrilmesi ile anladim (tabi bir ihtimalde gittim gym dersleri de olabilir) Velhasil, bizim buralarda donemin bittigi benim her hafta bir makarna yapmamla belli oluyor.

Bu uzun ve yorucu giristen sonra gectigimiz hafta sonunda gelirsek, bu zamanda kadar patates, tatli patates, butternut squash gnocchi alaninda uzmanlik kazanmis biri olarak (cok ukala gordum kendimi) yeni limanlara yelken actim ve ricotta gnocchi ile tanistim. Eger gnocchi bir bolum olsaydi ricotta gnocchi de "Gnocchi 101" dersi olurdu bence. Ama ben ayni undergradda yaptigim gibi once 200lu dersleri almisim :). uzun lafin kisasi super bir ricotta gnocchi tarifi icin tik tik. Ben tabiki favori sosum brown butter-sage yaptim. Sage bildigimiz ada cayinin taze yaprak hali. Turkiye'de neden satilmiyor, ve eger satiliyorsa neden ben bilmiyorum bilmiyorum. Ama cok super bir tat, ve ben ada cayi pek sevmem :)

Tabiki butun hafta sonu suren mutfak maceram bununla sinirli degil. Deiger bir koldan da hersey costco'dan devasa pakette alina kayisilar hakkina "ne olacak bunlar?" sorusu ile basladi. Ve cilgin ben dedim ki "aa recel yapayim" (dip not: ben recel yemem). Kayisi recelindeki basaridan sonra blog yazari gordugu her meyveyi recel yapmaya basladi. Burda asil sorun su ki, malesef evde gordugu degil, markette gordugu her meyveden bahsediyoruz. Uzun lafin kisasi, su anda elimizde kayisi, cilek, bogurtlen ve erik recelleri mevcut. Birisi beni durdurmasaydi daha da devam edecektim. Ve tekrar belirteyim ben recel yemem :)

Recelden bir sureligine uzaklasan blog sahibi bu uzun ve hic bitmeyecekmis gibi gorunen yaziyi yazarken, bir yandan da dulce de leche (kisaca ddl) yapiyor surdaki ilk tarifi kullanarak. Arjantin'den dunyaya yayilan bu lezzeti kimden ogrendigini sorgulamiyoruz bile. Umarim bu da basarili olur, cunku ddli seviyorum. Ve burda pek guzel kokulu :) bir Cin marketinde satiliyor.

Neyse, ben yazima burda son verip gidip biraz kavanoz alayim.

2 yorum:

  1. Aaa o tatlidan ben de istiyorum. Bir kere pek sik bir restoranda deneme sansim olmustu ve bayilmistim tadina. Bu arada makarna icin bulusalim bir haftasonu :))

    YanıtlaSil
  2. linkte verdigim tarife gore baya guzel oldu. Orta boy bir kavanoz cikiyor, tavsiye ederim :) Makarna isini de yapalim cidden bir ara!

    YanıtlaSil