16 Mar 2007

Daldan Dala...


Dogum gunumdu benim gecenlerde. Buyudum yani! Ama icimde hala kipir kipir bir cocuk sarkilar soyluyor. Hep oyleydim ya ben.
Hani ilk genclik yillari vardir ya, buyumeye can attigimiz, o zamanlarda bir arkadasim "ciddi" bir konusma yapmisti benimle. Demisti ki, ben salincaga binmeyi cok seviyormusum, cocuk gibi. Bu cok yanlismis, artik 13 yasinda bi genc kizmisim, hareketlerime dikkat etmem lazimmis. Bunu soyleyen de yine 13 yasinda bir kiz. Ben kahkahalar atmaya baslamistim o "ciddi" konusmasini bitiremeden. Salincaklari hep sevecegim demistim sonra. O gun demistim ben kaliplar yaratan insanlari sevmiyorum diye. Gerci bu da bir kalip ama :). Hala da sevmem kaliplar yaratan, ya da kaliplarda yasayan insanlari. Denedim sevmeyi, biliyorum, yapamadim...Denedigim icin bile pismanim. Her atacaklari adim belli, beklenmedik bir sey yok asla.
Ben ruzgari seviyorum, ve de kendini ruzgara kaptirmis insanlari. Denizi de bu yuzden seviyorum, kendini kaptirdigi icin ruzgara. Ben kendimi teslim ettim ruzgara, koklerim Istanbul da, bogaza karsi, donecegim gunu bekliyorlar. Ruhum ruzgarla savruluyor, kendini ariyor ve beynim bir sehre baglanmis, doktora yapmaya calisiyor. Ve ben bu bolunmuslugun sIzIsInI en aza indirgemeye calisiyorum. Ben koydum koklerimi Bogaz'a karsi, ruzgara alissinlar diye. Ben bayladim beynimi buralara, ruzgarda savrulmus "o"nun yaninda huzur bulsun diye. Ben teslim ettim ruhumu ruzgara, mutlu olayim diye. Iyi ki dogdum!

Not: Baktim hep deniz fotograflarina gidiyor elim sayfaya koymak icin, bugun de degisiklik olsun istedim, bunu koydum:)

2 yorum: